Botanik, bitkileri inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilimsel alan yeni keşiflere açık olup bitkiler alemi hala bilim insanları için bitmez tükenmez heyecan duygusu ve merak isteğini canlı kılan gizemli bir gezegendir. Çok geniş bir çeşitliliğe sahip olan bu alem sadece kültüre aldığımız bitkileri, yaşam alanlarımızı güzelleştiren çiçekli bitkileri veya orman ağaçlarını oluşturmamakta, aynı zamanda Küsküt, Hint Borusu, Kayın Damlası gibi asalak, klorofil içermeyen ve diğer bitkileri parazitleyen bazı bitkileri; Venüs’ün sinek kapanı ve sürahi bitkileri gibi böcekleri yakalayan ve “sindiren” etobur özel çiçekli bitkileri de kapsar. İlişkili bitki gruplarını başlıca kategorileştirecek olursak: Çiçekli bitkiler (anjiyospermler), Kozalaklılar (jimnospermler), Eğrelti otları, atkuyruğu ve likopodlar, ciğer otları, Algler, Mantarlar, Likenler olarak sıralayabiliriz (1).
Bu kadar geniş bir alanı inceleyen bir bilim olarak botaniği ise birkaç alt bilime ayırabiliriz: taksonomi, sitoloji, anatomi, patoloji, morfoloji, fizyoloji, genetik, ekoloji, autekoloji, sinekoloji vs. (2). Dahası, Botanik Biliminin, Ekonomik Botanik, Fitososyoloji, Etnobotanik, Biyometreoloji, Paleobotanik, Paleoklimatoloji, Palinoloji, Bryoloji, Dendroloji, Likenoloji, Algoloji, Pteridoloji, Ksiloloji gibi birçok disiplin ile de yakın ilişki içerisinde olduğunu belirtmemiz gerekir. Örneğin, Etnobotanik çalışmalar, arkeologlara insanların ve bitkilerin son derece zengin ve iç içe geçmiş yaşamlarını göstermektedir. Arkeoloji ve botanik entegrasyonu son yüzyılda büyük ilerleme göstermiştir. Analitik tekniklerdeki ilerlemeler, şüphesiz bitki kalıntılarının mikroskobik veya kimyasal düzeyde tanımlanmasında daha fazla gelişmeye yol açacaktır (3). Görüldüğü gibi botanik kendi içinde çok katmanlı derin bir bilimsel yapıdır.
Tüm bu alt disiplinlerin ve birbiriyle uyumlu ve etkileşim içinde olan diğer ilgili bilimlerin kapsamlı havuzundan elde edilen bilgiler, biz tarımcılar ve diğerleri için bitkiler aleminin kapılarını açmakta ve insanlığa fayda sağlayacak araştırmalara yön vermektedir.
Bitki bilimi, bitkilerin Dünya için neden bu kadar hayati önem taşıdığını anlamamıza yardımcı oluyor (4). Bitkiler, dünyadaki canlıların varlığı için yadsınamaz eşsiz bir öneme sahiptir. Nitekim, insanlar ve diğer tüm hayvanlar, hayatta kalabilmek için tamamen bitkilere bağımlıdır. En temel anlamda kimyasal reaksiyonla kendi besinini üreten bitkiler, insanlar ve diğer hayvanlar için temel besin kaynağıdır. Öte yandan sağladıkları şu ön faydalarla bitkiler aleminin insanlık ve dünya için gerekliliğini teyit edebiliriz: Bitkiler, bildiğimiz şekliyle tüm yaşam için temel yapı taşları olan basit şekerleri üretmek için, ışığın varlığında karbondioksit ve su kullanma sürecinde ışık enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürebilen, ve ayrıca odun ve fosil yakıtlar gibi hemen hemen tüm yakıt enerjisi kaynakları için canlı kimyasal fabrikalar gibidirler. Onlar İmalat ve İlaç sanayileri içinde elzem kaynaklardır (1). Ayrıca dünyanın oksijen kaynağını yenilerler, toprak erozyonunu önlerler, rüzgar hareketini yavaşlatırlar, atmosferi soğuturlar, vahşi yaşam habitatı sağlarlar, tıbbi bileşikler sağlarlar ve çevremizi güzelleştirirler (5).
Peki, hayatınızda hiç bu faydaları için herhangi bir bitkiye minnet duydunuz mu? Hiç bitki yetiştirdiniz mi?
Bir bitki yetiştirmek istiyorsak, sadece zevk için veya ticari amaçla değil onu vejetasyon sistemindeki konumuyla ilgili olarak algılamalıyız – bu, bizi Dünya’daki yaşamın uzun tarihindeki gelişim aşaması hakkında bilgilendirir. Ayrıca, çevre üzerindeki taleplerinin (yani çevresel gereksinimler), ortamdaki değişikliklere uyum derecelerinin, böcek, mantar ve diğer patojenlere karşı duyarlılıklarının veya dirençlerinin farkında olmalıyız. Bu taksonun Dünya üzerindeki doğal yayılımı ve doğrudan atalarının kökeni (tohumdan, klondan veya aşıdan bireyler olmaları fark etmeksizin) hakkında bilgi sahibi olmalıyız.
Basitçe söylemek gerekirse, zaman ve mekanda yetişen her bitkiyi anlamanız gerekir ve dahası, bunlar canlı organizmalar olduğu için yaşam deneyimlerini ve tepkilerini – mutlak ve göreceli yaş (yani ontogeni aşaması gibi), büyüme hızları ve şekli değişikliklerini de dikkate almalıyız (6).
Diğer bilimsel alanlarda olduğu gibi botanik bilimini de alt disiplinleri ile ve ilişkili olduğu diğer disiplinleri detaylı olarak yazı serilerimde ele alacağım. Bu bilimi sadece kendi içinde değil tarım açısından da işleyeceğim, yani tarımsal amaçlı kullanılan bitkileri botanik bilimi bünyesinde çeşitli konularla derinlemesine ele alacağım.
Gelecek yazımızda görüşmek dileği ile…
Kaynakça:
- Kenneth R. Robertson, (2006) , Master Naturalist https://www.life.illinois.edu/downie/Master.pdf
- Curtis W. Smith, (2012), Botany and Basic Plant Science, https://aces.nmsu.edu/ces/mastergardeners/manual/docs/chap_2/chap2.a.pdf
- Jo Day, (2013), Botany meets archaeology: people and plants in the past, Journal of Experimental Botany, Vol. 64, No. 18, pp. 5805–5816
- Shipunov Alexey, (2021), Introduction to Botany http://ashipunov.info/shipunov/school/biol_154/textbook/intro_botany.pdf
- Ann Marie Van Der Zanden, Botany Basics, Oregon State University https://extension.oregonstate.edu/collection/botany-basics
- Milena Martinková, Martin Čermák, Roman Gebauer, Zuzana Špinlerová (2014), Plant Botany, Mendel University, https://akela.mendelu.cz/~xcepl/inobio/skripta/skripta-Plant_Biology.pdf