TARIMSAL YAYIM FELSEFESİNE DOĞRU…

TARIMSAL YAYIM FELSEFESİNE DOĞRU…

Sevgili okurlar ve meslektaşlar, dünyada zirai faaliyetlerin icra edildiği her bir ülkede zirai üretimin en doğru şekilde yapılıp, yüksek verimde kaliteli mahsuller elde edilerek merkez kitle olan kırsalda ve dolaylı olarak tüm toplumda ekonomik kalkınmanın ve bunun yanında sosyal ve kültürel gelişmelerin sağlanabilmesi, üreticilerin elde ettiği faydalara karşılık tüketicilerinde memnuniyet duyduğu bir etkileşimin gerçekleşmesi için gerekli olan en önemli eylem TARIMSAL YAYIM’dır.

Tarımsal Yayım eyleminin ortaya çıkışı ve gelişimi binlerce yıllık bir geçmişe dayanır.

Mezopotamya da bulunan M.Ö. 1800’lü yıllara ait kil tabletlerde yazılı çiftçilerden alınacak vergi gelirlerindeki kaybı azaltmak maksadıyla sulama tekniklerinin geliştirilmesi ve zararlılardan kurtulma üzerine öneriler gün yüzüne çıkarılmıştır. Milat başlangıcı civarında Çin’de hanedanlıklar döneminde tarımsal enformasyonu geliştirme ve yayma üzerine çalışmalar yapıldığı, baskı tekniğinin icadı sayesinde kolaylaşan yayım çalışmalarının hükümet organizasyonları ile birlikte yürütüldüğü bilinir. Avrupa da ise Rönesans döneminde bilinen en eski tarımsal metin, 1304’de Pietro de Crescenzi tarafından yazılmış ilk kitaptır. 18. yüzyılın ortalarına kadar, Avrupa’nın birçok yerinde büyük toprak sahipleri ve çiftçiler, bazı bilim adamları ile birlikte tarım kulüpleri veya derneklerinde bir araya gelerek deneyim ve enformasyon değiş-tokuşu yaparlar, raporlar yayınlayıp basarlarmış. İleriki yıllarda ise İlk modern tarımsal yayım hizmeti, 1845′ de çoğu köylü nüfusun beslenmesinin patatese dayandığı İrlanda’da ortaya çıkan patates yanıklığı hastalığından dolayı patates kıtlığı krizinin aşılması için zamanın İrlanda Valisi tarafından eğitim amaçlı başlatılmış olan yayım faaliyetleridir. Yayım faaliyetleri bölgedeki gezginci ziraat öğretmenleri tarafından çiftçilerle konuşmak, demonstrasyonlar yapmak ve tavsiyelerde bulunmak, çiftçi çocuklarını eğitmek gibi metotlar sayesinde yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda ise ziraat fakülteleri kurulmuş, çiftçi örgütlenme hareketleri hızlanmış ve bu sayede modern yayım faaliyetleri başlamıştır (1).

Tarımsal Yayım’ın felsefesine değinmeden önce kısaca global ölçekte yayım kavramından bahsetmek gerekir. İngilizce dilinde karşılığı ‘extension’ ya da (advisory work) olan yayım kavramı, ABD’de, ‘İnsanların sorunlarını kendi sorumluluklarında kendi başlarına çözebilmelerini sağlayacak eğitimi vermek’ olarak tanımlanırken hem İngiltere de hem de Almanya da ‘amaca erişmek için uzmanların ilgili kitleye uygun önerileri sunmaları’ olarak anlamlandırılmaktadır. Hollandalılar ise ‘İnsanların yollarını bulmalarına yardımcı olmak için, yollarının aydınlatılması’ anlamını içeren ‘voorlichting’ kelimesini kullanırlar. Görüldüğü gibi çeşitli ülkeler faklı bakış açıları ve dilbilim farklılıkları ile kavramı özünde benzer fakat şeklen farklı yorumlamışlar, diğer yandan tarihsel süreç içerisinde zamanın koşullarına göre giderek daha da hızla değişen amaç ve yaklaşımlara istinaden ‘Tarımsal Yayım’ çeşitli uluslardan uzmanlar tarafından farklı şekillerde ifade edilmiştir.

İlgili kaynakta Mounter’ in tarımsal yayımı tarımsal üretim tekniklerinin geliştirilmesi, üretimde etkinliğin ve gelirin artırılması, hayat standartlarının iyileştirilmesi, sosyal ve eğitimsel seviyenin yükseltilmesi için çiftçilere verilen bir eğitim hizmeti olarak tanımlayan tanımlamasından (1973) ve tarımsal yayımın ‘Çiftçilerin acil problemlerini kendi kendilerine çözebilmesi için yayım elemanlarınca motive edilmeye çalışıldığı ve bu yönde harekete geçebilmeleri için fikir ve cesaret ile birlikte yetenek kazandırmaya yönelik, yardımların sağlandığı bir süreç’ olarak tanımlandığı Albrecht’ın tanımlamasından yola çıkarak zaman içinde tarımsal konularda problemleri algılama ve çözme konularında çiftçinin pasif duruma konulup adına kararlar verildiği anlayıştan yayımcının çiftçileri motive ettiği, onların bilgi ve yetenekleri kazanarak problemleri anlayıp çözebilmeleri için faaliyette bulundukları bir sürece geçişle tarımsal yayımın ana felsefesinin oluştuğu öngörülmüştür (2).

Geniş kapsamlı olarak Tarımsal Yayım Felsefesi’ni nasıl anlatabiliriz?

Tarımsal yayım, tarımın gelişim sürecine farklı yönlerden etki eden kritik bir araçtır. Bu aracı en doğru şekilde kullanması gereken kişi işe yayımcıdır. Yayımcı tarımsal yayım vasıtasıyla ana hedef olan kırsal kalkınma başarısında etkin rol alabilmesi için birçok bilgi, beceri, sanatsal yeteneklere sahip olması gerekir. Evvela, yayımcı Köy Sosyolojisi’ni yaşayarak tecrübe edip içselleştirmelidir. Kırsal insanların eğitimlerini ve sosyal seviyelerini doğru analiz edebilmelidir. Kırsal hayata adapte olup kırsal halkla kaynaşıp mevcut durum analizi yaparak halen çözümlenememiş olan en temel sorunlardan çiftçinin niçin belirli geleneksel değerlere bağlandığı sorusuna cevaplar bulmaya çalışmalıdır. Problemleri kırsal kesim ile beraber aynı çerçeveden görebilmeli, ortak yaklaşım ile belirlenebilecek olan sorunlar ve arasında ki ilişkiler hep birlikte kabullenilerek gelecek tahminleri ve planlamaları yapılmalı, projeler geliştirilmelidir. Bu süreç içerisinde önemli bir unsur ise varsa kırsal kesimin kanaat önderinin veya önderlerinin saygı ve ilgisini kazanmaktır. Kırsal halkın saygı ve inancını kazanabilmek, kırsal hayatın değer yargısını ortak akıl ile benimseyebilmeye ve gerçekten fayda sağlayacak, hedefe doğru adımlarla götürecek ayırt edici etkileyici özelliklere sahip olmaya bağlıdır. Bunlar ileri düzeyde güncel ve derin tarım bilimi bilgisi, yönetim bilgisi, tarımsal araştırma ve organizasyon becerileri, en etkili iletişim yolları ile ikna ve doğru bilgilendirme ile pazarlama yetenekleri, davranış biçimi gibi unsurlardır. Temel donelere eksiksiz olarak sahip olunduğu takdirde saygı, ahlak, inanç, duygusal bağ, sabır, motivasyon ve cesaret temellerinde sağlanan eğitim ile refah ve özgürlüğe erişmek mümkün olacaktır. Bu birlikte eğitim ile gelişme, kalkınma yolunda çiftçilere fikir oluşturabilme, sorgulama, özgürce doğru karar verebilme, yeni teknolojileri ve gereçleri kullanabilme becerisi, kaynakları etkin kullanabilme becerisi kazandırabilmek, çözüm üretebilme yeteneği elde etmelerini sağlamak, yapacağı uygulamaların sonuçlarının sorumluluğunu kabullenme olgunluğunu ve olumsuzluklara karşı dirayetli durmaları ve başarı umuduna sahip olmalarını sağlamak gerekir. Bu bağlamda çiftçinin refahı konusunda her ne kadar sorumluluk alınmış olunsa da savulan görüş olarak çiftçinin karar verme özgürlüğü dahilinde her türlü sonuçlara, mesela rizikolara karşı ‘sonuçlardan etkilenecek olan kişi çiftçinin kendisidir’ anlayışı ile çiftçiyi tamamen yalnız bırakmak yerine onlarla beraber sonuçların etkilerini hissetmek, sorumluluğu paylaşmak, bir bütünün parçası belki de çekirdeği olunduğunu hissettirmek de önemlidir.

Sonuçta amaç bir bütün olarak insan kaynağını doğru değerlendirip verimliliği arttırarak, kaliteli ve yüksek değerli ürünler ile geliri arttırıp yaşam standartlarını yükseltmek ve değişen bölgesel ve dünya şartlarına karşı doğru aksiyonlar alarak sürdürülebilirlik dahilinde uzun vadede istikrarı korumaktır.  Bu yüzden, tarımsal yayıma olan ihtiyaç gelecekte daha da yoğunlaşacaktır.

Tüm bu yayımcı çiftçi ilişkisine odaklanan daha çok sosyal içerikli açıklamalar elbette tarımsal yayım felsefesini tüm kapsamı ile açıklamaya yeterli değildir. Araştırmacı, yayımcı, çiftçi, devlet, tüketici ve hatta dünya tarımı ve tarımcıları arasında ki bağ ve ilişkilerin analizleri yapılmalıdır. Dahil edilmesi gereken konular aşikardır. Örneğin, ulusal tarımda uluslararası koşullara göre üretim deseni, fason tarım, yeni teknolojilerin geliştirilip uygulanması, üretim ve teknoloji planlaması, işletmelerin durum ve fonksiyonu, entegre üretim sistemi, tarıma ve kırsala finansal yaklaşım, deneme ve üretim istasyonları, üniversite ve yerel yönetimler arasında ortak program tesis eden yasalar hazırlanması, ürün bazında üretimi geliştirme, kontrol, destekleme, hayvancılık, Bitki Koruma, İdari ve Mali İşler gibi birçok detay mevcuttur.

Kırsala verilen hizmet aslında toplumun bütününe verilen hizmettir. Çünkü toplumun temeli kırsal kesim ve tarımsal faaliyetlerdir. Doğru tarımsal politikalar çerçevesinde gerçekçi yayımcılık faaliyetleri ile temin edilecek entegre kırsal, tarımsal ve ekonomik kalkınma sayesinde ulusal kalkınmaya hizmet edilir.

Kaynakça:

  1. Doç. Dr. Kürşat DEMİRYÜREK, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi Bölümü, Ders Notları
  2. http://www.tarakliziraatodasi.org.tr/s/tarimsal-yayim-metod-68.html
Diğer Yazılarımız
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.İşaretli alanlar zorunludur.