Supare
Doğanın Gücüyle Toprağını Canlandır!
İklime Faydaları
Geleceğimizi her geçen saat şiddetle tehdit eden iklim değişikliğini ilk aşamada sınırlamak,
enerji kaynaklarının dekarbonizasyonu yoluyla CO2 emisyonlarının acilen azaltılmasını ve
atmosferden karbondioksitin uzaklaştırılması (AKU/CDR) için yaklaşımların geliştirilmesini
gerektirir. Burada potansiyel, iklim, gıda ve toprak güvenliği tehditlerini ele almak için bir
CDR stratejisi olarak toprakları ÖZÜNE DÖNDÜRECEK ekilebilir alanların biyojeokimyasal
olarak iyileştirilmesidir. CO2 yakalama etkinliğinin denetlenmiş saha ölçeğinde
değerlendirmeleri, ayrıntılı çevresel izleme ile birlikte acilen gereklidir.
Paris’teki Birleşmiş Milletler 21. Taraflar Konferansı, odak noktanın iklim değişikliğini
tanımlamaktan ziyade yenilikçi, sürdürülebilir çözümler arama taahhüdü olduğunu belirten
iklim değişikliği tartışmasında önemli bir evredir.
Atmosferden CO2’yi uzaklaştırmanın yanı sıra, bu stratejinin nasıl aynı zamanda toprağı
gençleştirme, toprak organik maddesini stabilize etme, mahsul verimini artırma, jeolojik
gübre kaynaklarını koruma ve deniz ortamına fayda sağlama potansiyeline sahip olduğu
tartışılmalıdır
Bu noktada jeoloji ve tarım bilimi devreye girmektedir. Yoğun olarak yönetilen ekim
alanlarının topraklarını ezilmiş kalsiyum (Ca) ve magnezyum (Mg) içeren jeolojik doğal
maddelerle destekleyerek karbon tutmanın doğal jeolojik sürecini hızlandırırız.
Bu çevresel sorumluluğu yerine getirebilecek en etkili İnovatif ürün SUPARE’dir. Çünkü,
Toprak karbon miktarını arttırır, su tutma kapasitesini arttırır, toprağı ıslah eder, yanlış
tarımsal uygulamalardan kaynaklı olarak kirlenmiş toprağın ve su kaynaklarının geri
kazanımını temin eder, erozyonu önlenmede yüksek etkiye sahiptir.
Tarımsal Sürdürülebilirlik
Günümüz dünyası gıda güvenliği tehdidi ile karşı karşıyadır. Yakın gelecekte 9 ila 10 milyar insanı besleme ihtimali, toprak kaynakları üzerinde artan bir baskı oluşturuyor ve artan gıda taleplerine ayak uydurabilmek için gıda üretiminin artması gerekiyor.
Bu zamana kadar verim
artışları ve karlılık yoğun
kimyasal gübre kullanımı ve
yoğun geleneksel tarım
uygulamaları ile
geçekleşmiştir. Lakin bugün
olumsuz etkileri anlaşılmasına
rağmen ekosistemi sömürücü
eski
tarımsal sistemden global
düzeyde tam olarak vazgeçememenin bedeli ağır olmaktadır.
Geleneksel yöntemler çevresel kirliliğe neden olmakta, doğal dengeyi bozmakta ve tarımın
sürdürülebilirliğine engel olmaktadır. Yoğun uygulamaların sonuçları, toprak organik
karbonunun ve doğal toprak besin durumunun tükenmesi, ağır metal kirliliği ve artık gübre
ve/veya yeraltı suyuyla yüzey suyu kaynaklarına pestisit karışımı gibi toprak ve su
kalitelerinin bozulmasıdır. Uzun vadeli yoğun çiftçilik faaliyetleri, tarım arazilerini verimsiz
hale getirerek, düşük toprak tutma kapasitesi ile sonuçlanır. Dahası, yüksek miktarda
kimyasal gübre kullanımının canlı sağlığını ciddi derecede bozduğu bir gerçektir. Kimyasal
maddelerin yetiştiricilik ürünleri ile insan vücuduna geçerek kanser vakalarının artışına neden
olduğu bilimsel olarak kabul görmüştür.
Günümüzün ve geleceğimizin bir numaralı sorunu olan iklim krizine sebebiyet veren temel
etmenlerden biri yoğun olarak sömürülen toprakların zarar görmesidir. Toprak kayıpları birey
başına gıda üretiminin azalmasının temel nedenlerindendir. Sorun sadece mahsul
verimindeki azalışla sınırlı kalmamaktadır, tarım ürünlerinin besin değerleri büyük oranda
düşmektedir. Örneğin yapılan araştırmalara göre, günümüzde yetişen 20 adet havucun besin
değeri 25 yıl öncesindeki 1 havuca eşdeğerdir. Keza yarım asır önce yenilen bir elmanın besin
değeri bugünün nerdeyse 10 elmasına karşılık gelmektedir. Bu sorunları çözmek için toprak
ekosisteminin iyileştirilmesi ile ilişkili yenilikçi ve akılcı yöntemlerin geliştirilip uygulanması
gerekir. Yani, daha iyi derecede yenileme, ekolojik olarak sürdürülebilir arazi yönetimi
uygulamaları için uzun vadeli planlamalara ihtiyaç vardır. Daha uzun vadeli ve yeni nesil
toprak restorasyonu ve tarımsal uygulamalar için çiftçiler, araştırmacılar ve yayımcılar
alternatif çözümler aramak zorundadırlar. Bu bağlamda, inovatif bitki besleme sistemlerinin
kullanımı gündeme gelmektedir.
Geleneksel kimyasal uygulamalarını azaltmak, aynı zamanda sürdürülebilir mahsul verimini
garanti etmek, besin kayıplarını azaltmak ve besin kullanım etkinliğini iyileştirmek için akıllı
yöntemlerin nasıl kullanılacağına ilişkin çalışmalar zaruridir. Sürdürülebilir besin kullanım
etkinliği, besin uygulamasının bitki kökleri gelişimi ile zamanında senkronizasyonunu veya
toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak iyileştirilmesi, su tasarrufu, yavaş salınımlı
gübrelerin kullanımını ve yaprak beslemesini dikkate alan akıllı tarımsal uygulamalarla elde
edilebilir.
İdeal olarak, bunların birleşik eylemleri, toprakların ve ekosistemlerin kalitesini ve
nihayetinde insanların yaşamlarını iyileştirmek için daha uzun vadeli bir yaklaşıma katkıda
bulunacaktır. Bizim bu noktada çaba sarf ettiğimiz alan ekosistemin temel birimi olan
topraktır.
Toprak sağlığını iyileştirmek ve korumak için dikkat çeken yöntemlerden biri Agrojeolojik
uygulamalardır. Agrojeolojinin iki yönü vardır: ana materyalin toprak gelişimi ve toprak
verimliliği üzerindeki rolü ve jeolojik materyallerin tarımsal ürünlerin verimliliğini artırmak ve
tarımsal ve ormancılık sistemlerinin daha iyi yönetimine katkıda bulunmak için faydalı
uygulamasıdır (‘Rocks for Crops’, van Straaten 2002). Sürdürülebilir toprak kullanımını
geliştirmek ve neticesinde sürdürülebilir geçim kaynaklarını geliştirmek için genel bir strateji
olarak kamu algısı, güven ve kabul faktörleri global düzeyde sağlanmalıdır.
Algı süreci nihayetinde toprağın yenilenebilir bir madde olmadığına ve zarar gören, kaybolan,
tükenen toprakların neticelerinden en önemlisi olarak dünyanın yaşanabilir ekosisteminin
bozulmasına kanaat getirip tükenmiş toprakların bereketli hale getirilebilmesinin en önemli
yöntemi olarak toprağın yeniden doğal dengesine kavuşturulması gerektiği bilinmelidir.
Tahrip olmuş toprakların ıslahı ve üretkenliğinin yeniden sağlanabilmesi için yapılması
gereken sürdürülebilir tarımsal faaliyetlerin araştırılmasını zorunlu hale getirmiştir. Durumu
Ülkemiz özelinde ele aldığımızda, Ülke topraklarımızın çoğu organik maddece fakirdir ve
kalitesiz toprak sınıfına dahil edilmektedir. Ürün rekoltesi suni gübrelemeğe bağlıdır. Ancak
bu sürdürülebilir sağlıklı bir tarım politikası değildir.
Bu nedenle sürdürülebilirlik yaklaşımı çerçevesinde yakın zamanda ilgi görmeye başlayan
doğal jeolojik maddeler, yararlı toprak bakterilerini yok eden ve çevreyi kirleten kimyasal
gübrelere alternatif olarak kullanılmaya başlanmıştır. Toprağın doğal bileşimini eski haline
getirmek için uygunluğu birçok bilimsel araştırmalar ile desteklenmektedir. Bu şekilde
toprakların yeniden mineralleştirilmesi ekonomik ve ekolojik olarak sürdürülebilir bir
alternatiftir. Doğal jeolojik maddelerin gübre olarak değerlendirilmesi ile verimsiz toprakların
iyileştirilmesi ve çok daha ucuz, bol ve kaliteli doğal ürünler elde edilmesi mümkün
gözükmektedir.
Tarım mineralleri madenciliği ve karışım toprak düzenliyecileri üretimi konularında
uluslararası standartlarda hizmet veren, Ortar Tarım ve Bertaş Madencilik’in güçlerini
birleştirerek oluşturulan CEON Grubu, ülkemizdeki tarımın gelişmesi, topraktaki verimin ve
çiftçilerimizin refahının arttırılması hedefleriyle çalışmaktadır.
Ceon olarak, minerallerin çıkarılması, taşınması ve işlenmesi süreçlerini kapsayan madencilik
aşamasından başlayarak, yenilikçi gübre üretimini de kapsayan geniş bir çerçevede üstün
teknoloji, yüksek marka kalitesi ve dinamik bir insan kaynağı ile hizmet vermekteyiz. Ziraat
mühendisi, kimyager ve biyologlardan oluşan organizasyonumuz, topraklarımızda kullanılan
kimyasal gübrelerden kaynaklanan toprak sorunlarını hızlı ve doğru bir şekilde çözmek
amacıyla, madencilik, ziraat ve biyolojiyi kapsayan multi-disipliner iş modeliyle fark
yaratmaktadır.
Uzun süren Ar-ge çalışmalarımız sonucunda ürettiğimiz Supare’nin, yüksek organik madde ve
yüksek humik – fulvik oranı ile olumsuz toprak yapısını düzelttiği, toprağın su ve hava tutma
kapasitesini arttırdığı, toprağın organik madde miktarını arttırarak zenginleştirdiği,
topraktaki bakteri ve canlıları çoğalttığı, ziraat mühendisleri, biyologlar ve teknik kadrolar ile
değerlendirilmiş ve Supare’nin kullanıldığı tarım arazilerinde ciddi oranda verim artışı
sağladığı tespit edilmiştir.
Ceon olarak, çiftçilerin, tüketicilerin hayatlarını ve yeryüzündeki yaşamı zenginleştirmek,
gelecek nesiller için dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirmek için çalışıyoruz.
Tek Çare Supare!
Toprağın verimini, mahsülün bereketini ve ürünün kalitesini arttırmak için Supare, bitkilerin su ve gübre deposudur.
Uzun süren Ar-ge çalışmaları sonucunda üretilen Supare, içeriğindeki hümik asitler, makro,
mikro besin elementleri ve doğal organik maddeler ile toprağın karbon miktarını yükselterek
su ve besin tutma kapasitesini artırır. Hücre öz sularını korur, bitkilerin su dengesi
sağlamalarını ve kuraklığa karşı dayanma gücünü yükseltir. Supare, sahip olduğu eşsiz
bileşikler ile, kompoze gübrelere oranla suyu, kendi bünyesinde bin kat fazla absorbe eder,
yağışların azaldığı ya da olmadığı dönemlerde toprağın ve bitkinin su ihtiyacını karşılar.
Bitkinin yaşam sürecine doğal olarak destek olan Supare, kuraklığın ve susuzluğun yarattığı
stres koşullarına karşı kendi doğasındaki savunmaları kullanarak, güçlenmelerini,
gelişmelerini ve büyümelerini sağlar.
Supare İle mümkün!
Küresel ısınma sonucu artan sıcaklık, yanlış tarımsal uygulamalar, aşırı kimyasal gübre
kullanımı sonucu topraklarımızda meydana gelen kireçlenme ve tuzluluk, topraklarımızdaki
Ph oranını yükseltir. Bu olumsuz durumlar sonucunda oluşan asitli topraklarda, mantarlar
dışındaki hiçbir toprak mikroorganizması yaşayamaz. Supare, eşsiz özellikleriyle, toprağın
yapısını düzenler, ıslah eder, su geçirgenliğini arttırır, stres şartlarına karşı bitkilerin
toleransını, tuzluluk ve pH değerlerini dengeler.
Devrim yaratan formülüyle, sürdürülebilir tarımın hayata geçmesini sağlayacak olan Supare,
benzersiz karışımıyla, toprağın su geçirgenliğini arttırır, suyun bitkiler tarafından hızlı alınımı
sağlar, bitkilerin su tutma ve katyon değiştirme kapasitelerini yükseltir, böylece hem
ülkemizin suyunu daha verimli kullanmamızı hem de topraklarımızın verimini arttırmamızı
sağlar.
Özellik ve Faydaları
- Çözünür yavaş salınımlı sentetik azotlu gübrelerle zenginleştirilmiş çapraz bağlı hidroemici polimerlerin, büyüme öncülerinin ve volkanik kayaların tozdan granüle bir karışımıdır.
- Besin elementleri, humik bileşenler ve organik maddece zengindir. Toprağın ve bitkilerin eksik minerallerini tamamlar.
- Toprağın ve bitkilerin su deposudur. Kuvvetli bir su tutucudur. Su kullanımını maksimize eder. Tuttuğu suyu dengeli şekilde bırakarak kuraklığa karşı koruma sağlar.
- Toprağın su geçirgenliğini arttırır ve bitkilerin su alımını iyileştirir.
- Killi ve kumlu topraklarda buharlaşma ve süzülmeyi engeller.
- İçerdiği Sİ ile hücre duvarını güçlendirir, adeta koruma kalkanı oluşturur – direnç sağlar, tahıllarda yatmayı önler.
- Azot kaybını ve besinlerin yıkanarak yarayışlı bölgeden kaybolmasını önler.
- En az 8 sene %50 ye varan su ve gübre tasarrufu sağlar
- Süper bir toprak doktorudur (kireçlenme, yıkanma ve çoraklaşmayı önler). Bileşenler bitki büyüme süreçlerine sinerjik bir şekilde yardımcı olur, bitkilerin büyümesini ve hayatta kalma oranını arttırma ve sulama ihtiyacını %50’ye kadar azaltma amacıyla tasarlanmış fiziksel bir toprak düzenleyicidir.
- Bünyesindeki suyu ve gübreyi, ihtiyaç halinde toprağa ve bitkilerin köklerine dengeli oranda verir ve dengeli besleme sağlar, besin kullanım etkinliğini arttırır. Böylece kaliteli ve standart ürünler temin eder.
- Yaprak indekslerini, kuru madde verimini, vitamin ve şeker oranını arttırır, yumru ve dane ağırlığı artar.
- Meyve dökümünü azaltır, dal sayısı ve yaprak alanı artar, bol çiçeklenme ve yüksek oranda tane bağlama gerçekleşir. Tohum canlılığı yüksektir.
- Bir sonraki sezonun sağlıklı meyve gözü oluşumunu garanti eder.
- Erkencilik sağlar.
- Toprağın pH yapısını düzenler ve toprağı nötralize eder.
- Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısını iyileştirir. Toprağın doğal dengesini sağlayarak kalitesini ve verimliliğini arttırır.
- Toprakta birikmiş kilitlenmeyi çözerek bitkinin alamadığı besin maddelerini bitkiler için kullanılabilir kılar.
- Katyon değişim kapasitesini arttırır.
- Sürekli kullanıldığında, kompoze gübrelerin yerine geçecek devrimci bir üründür.
- Gübrenin etkinliğini yükseltir, kullanım miktarını azaltır.
- Hastalıklara, zararlılara ve strese karşı direnç, koruma ve önleme sağlar. Ek ilaçlamaya gerek kalmaz.
- Daha güçlü derin kök gelişimi sağlar, hızlı köklenme ve büyüme sağlar, bitkinin yerleşmesini hızlandırır, dikilen fidenin hayatta kalma oranını %100 e kadar arttırır.
- Bozulmuş tuzlu kireçli suda veya marjinal toprak yapılarında sağlıklı ve verimli bitki büyümesini sağlar.
- Bitkilerin fizyolojik gelişimine doğrudan pozitif etkisi vardır.
- Mahsul verimini, kalitesini ve besin değerini arttırır. Mahsullerin depolama ve raf ömrünü uzatır ve böylece Pazar değeri yüksek tarımsal ürünleri garanti eder.
- Karbon yakalama potansiyeli ile iklimsel faydası vardır.
- Topraktaki ağır metalleri ve toksit kalıntıları bağlayarak bitkiyi korumaya alır ve zararlı maddelerden etkilenmesini önler.
- Topraktaki organik maddeleri arttırarak, topraktaki erozyonu önler.
- Supare ile toprak özüne kavuşur.
Uygulama Dozajları Kullanımı
UYGULAMA ŞEKLİ | UYGULAMA DOZAJI | UYGULAMA ZAMANI |
---|---|---|
Topraktan | 1-2,5 kg/da | Dikimden 2 hafta sonra ilk uygulama yapılarak son hasat dönemine kadar 10-15 gün aralıklarla sürdürülür. |
UYGULAMA ŞEKLİ | UYGULAMA DOZAJI | UYGULAMA ZAMANI |
---|---|---|
Topraktan | 1-2 kg/da | Dikimden 1 hafta sonra ilk uygulama yapılır. Hasat dönemine kadar 10-15 gün aralıklarla sürdürülür. |
UYGULAMA ŞEKLİ | UYGULAMA DOZAJI | UYGULAMA ZAMANI |
---|---|---|
Topraktan | 2-2,5 kg/da | Çiçek gözlerinin kabarmaya başladığı andan itibaren uygulamaya başlanır ve hasat döneminden 1 ay öncesine kadar 20-25 gün aralıklarla devam eder. |
UYGULAMA ŞEKLİ | UYGULAMA DOZAJI | UYGULAMA ZAMANI |
---|---|---|
Topraktan | 2-4 kg/da | İlk sulama başlanır. Hasat dönemine kadar 15-20 günde bir uygulanır. |
UYGULAMA ŞEKLİ | UYGULAMA DOZAJI | UYGULAMA ZAMANI |
---|---|---|
Topraktan | 1-2 kg/da | Her sulama ile kullanılabilir. |
UYGULAMA ŞEKLİ | UYGULAMA DOZAJI | UYGULAMA ZAMANI |
---|---|---|
Topraktan | 1-2,5 kg/da | Yetiştirme dönemi boyunca 15-20 günde bir uygulama yapılır. |
UYGULAMA ŞEKLİ | UYGULAMA DOZAJI | UYGULAMA ZAMANI |
---|---|---|
Topraktan | 2 kg/da | Yapraklama başlangıcından hasat sonuna kadar uygulama yapılır. |
UYGULAMA ŞEKLİ | UYGULAMA DOZAJI | UYGULAMA ZAMANI |
---|---|---|
Topraktan | 2-4 kg/da | Yetiştirme dönemi boyunca 2-4 haftada bir uygulama yapılır. |
Ürün Detayları
Garanti Edilen İçerik
- Toplam Organik Madde: % 30
- Toplam Humik Asit + Fulvik Asit : % 20
- Maksimum Nem: % 20
- pH: 5 - 7